Aşk oynamasını hâlâ bilmediğim bir oyun. Önce terkedip giderler hayatımdan, Sonra çıkmam derler umursamadan. Aşk kalbimi yorup beni de bezdiren bir oyun. Ah o ateş yok mu ? Dünyaların kralı yapar beni. İçime kapattığım ezilmiş ve büzülmüş nefsimi, Söylemeye ürktüğüm şeytanca düşüncelerimi, Sıkıntıdan kemirdiğim tırnaklarımda pençelerimi, Salıverir üstüne en güçlü tanrıların karşısında. Aşk oynamasını hâlâ bilmediğim bir oyun. Kul köle olayım da bir günde unutulurum, Kuruntu olayım da bin günde unutulmam. Aşk kalbimi yorup beni de bezdiren bir oyun. Ah o içimdeki çocuk yok mu ? Yaramazlıklar yapıp azarlanır velilerce. Heveslerde yanan umudumun sönmüş küllerini, Masamda erimiş mumun anılarımda kalan izlerini, Geçmişin pişmanlıklardan arınamayan resimlerini, Kim yok edebilir ki anlamaya bile çalışmadan? Aşk oynamasını hâlâ bilmediğim bir oyun. Ne doğru zamanda gelir - ya geç ya erkendir, Ne de doğru yerde çıkar – ya yakın ya uzaktır. Aşk kalbimi yorup beni de bezdiren bir oyun. Ah o şehve...