Yıl kıştan kurtulsa da ben kıştan kurtulamamış ve şifayı kapmış bir şekilde pazartesi günü evde yatakta yatıyordum. Hapşırmalarım arasında gözlerimin önünde uçuşan kelebekler, kuşlar ve yıldızlar "içmeden böyle kafa olunuyormuş" hissi uyandırırken mübarek kapım çaldı. Zar zor yataktan kalkarak kapıyı açtım ve o embesil fantezi dünyamın mal karakterleri bir bir belirdi karşıma. Külkedisi ve pamuk prenses sedyede hareketsiz yatan bir kızın üzerine börekleri, çörekleri ve örtüleri koymuş içeri daldılar. "Hohooyt! Hoş geldik, sefalar getirdik!" - Tamam sen külkedisisin, sen de pamuk prenses. Peki bu sedyedeki hatun kim? Külkedisi atıldı : "O Clementine! Gözü kalmasın diye getirdik!" - Yazık günah değil mi felçli kıza, bırak bir köşede. - Ah canııım. Yazık günah olan psikopata bağlamış bir çizgi filmi izleyen zavallı çocukluğun. Başımın etrafında hala kelebekler, kuşlar ve yıldızlar uçuşuyorken salona geçtiler. "Ay bak sene ne haberlerim var Onur" ded...