Simsiyahtı saçları, Elbisesi, tırnakları, Çorapları, ayakkabısı, Dudakları ve oyuncakları... Matem rengine bürünmüş, Karanlık gözükse de, Yüreği rengarenkti. Gökkuşağı kalbinden doğardı... Fotoğraflarında gülümsemezdi hiç, Yanındayken gülümsemediğini göremezdiniz. Ne garip, aslında O’nu hep düşünsenizde, Kader bu işte, fazla görüşemezdiniz. İnsanların hayatına bir peri gibi girer, Dileklerini bir çırpıda gerçekleştirir, Sonra birden kaybolur giderdi... Sisli İstanbul gecelerinin, En esrarengiz sırlarından bile, Daha bilinmeyendi... Bilseniz belki hayran olmazdınız, Sevişseydiniz belki arzulamazdınız, Eşiniz olsa belki ertesi gün boşardınız. Karanlık gecelerden bile, Siyahtan bile daha siyahtı... Simsiyahtı... O’nunla hayata beyaz bir sayfa açmak isteseniz, Anılar, acılar ve yıkılan güveniniz, O beyaz kağıdı kapkara yapardı... Dünya’yı yaşadığı yaklaşık 30 yılda, 300 yılın kahrını görmüştü. Güzel hatıraları geceleri, Kötü hatıraları da gündüzleri simsiyahtı... Karanlık gecelerden bile, ...