Ana içeriğe atla

Galatasaray'a Hitabe

Önsöz :

Bu da internetteki en ünlü Galatasaray'a değin şiirim. Üzerinde oynama yapmıyorum, hitabeler hitabe şeklinde kalırlar.

Şiir :

Gözlerinizden "hasret" yaşları dökülebilir bazen...
Tarihi yazan aslanların tekrar kükremesini özleyebilirsiniz...
Kükreyişlerin sona erdiğine de inanabilirsiniz...

Arenaya her çıkışında tüylerinizi diken diken eden aslanlar,
"Gaflet", "Dalalet" ve "Hıyanet" içerenler yüzünden ayrı düşebilirler;
"Aslan Yürekliler" ormanlardaki yağmurlar yüzünden kükremeyebilirler...

İnancınızı yitirmiş olabilirsiniz; "Bizler inandık siz de inanın" dediklerinize;
Umudunuzu yitirmiş olabilirsiniz; "Duyun sesimizi!" diye haykırdıklarınıza;
Kasıgalar üzerinizde istediği kadar esebilir...

Ancak;
En kötü günde bile "En Büyük" olduğunuzu hatırlayın;
En korktuğunuz anlarda bile "En Cesur" olduğunuzu hatırlayın;
En yorgun gününüzde bile "En Güçlü" olduğunuzu hatırlayın;

Farelerin "Saray" ınızın çakıl taşlarını kemirmesi ile bu "Saray" yıkılmaz!
Bir günde "Kral" olmayanlar; "Bin" günde "Tahttan" düşmez!
Bunu unutan kimse; "Aslan" ın gazabını çekmeye mahkumdur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Türk halkı Fenerbahçe'den nefret eder?

Sevgili Fenerliler, Sizinle hiç alıp veremediğim yok. Aranızda yığınla dostum, ağabeyim, çok sevdiğim insanlar da var. Ama Türkiye'deki herkes sizin başarısız olmanızdan neden mutlu oluyor biliyor musunuz? Çünkü siz her hafta şampiyonluğunuzu ilan ediyorsunuz. Rakiplerinizle dalga geçiyor, biri düzgün bir hareket bile yapsa "helal olsun" deme delikanlılığını gösteremiyorsunuz. Galatasaray ve Beşiktaş arasında bir rakabet olsa da, Galatasaraylı taraftarlar Beşiktaş maçına "Çarşı"yı yaşamak için gider. Onlar kazanırsa da "helal olsun" der. Geçen sene Beşiktaş şampiyon oldu. Galatasaraylılar olarak "helal olsun" dedik. Bu yıl Bursaspor kazandı, tekrar "helal olsun" diyoruz. Bunu sadece biz değil, Türkiye'de sizin dışınızda herkes yapıyor. Siz anonsçuyu günah keçisi ilan ederken, geçen sene küme düşmekten takımını kurtaran ve bu yıl tarih yazarak şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam'a bir "helal olsun" demekten acizsiniz. Si...

30 yaş sonrasında yalnızlık

Yalnızlıkta kayboluyorum bazen. Avucumdan kum tanesi gibi akıp giden zamanın peşinden akan gözyaşım da yok. Mâlikanesi ise hiç yok... Ölümle hayatın varolduğunu keşfetmeye yolalmış nefsime, nefes atışlarıma eşlik edecek kadar deli başka bir mahlukat bulamadım henüz. Belki de bu yüzden yalnızlığı seçiyorum. Geceleri aynı televizyon kanallarını seyredip, sonra bilgisayara dönüp, oyun oynayıp, beraber dergi okumayı istediğim herhangi biri yok. Bunları sanırım en iyi kendimle yaşıyorum. Kalabalık bir şehrin kalabalık yollarında vakit öldürüp, kalabalık bir şirketin kalabalık diyaloglarına uyanık hayatımın %80'ini adamışken, geride kalan %20'de kendimle başbaşa vakit geçirmek istiyorum sanırım. Bazen herşeyden uzaklaşıp, çiftliğe gidip, orada atlarla yaşayasım geliyor. Ama, çiftliğe gidip orada 6 saat geçirdikten sonra da atların boku, sivrisinekler, keneler, cırcır böceklerinin hipnotize edici cırcırlamaları ve daha nice yeni sorun da üretebiliyorum kıçımdan. İlişkiler de böyle. B...

Özlemiştim

Özledim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özledim basitçe. Duyguların denizlerinde derinleşmedikçe, En dibinden kumlarını çıkartamıyor insan. Batmalısın ki dibine kadar uzanabilmelisin, Boğulmaktan korkamamalı hatta ölebilmelisin. Karmaşık duygularla değil, Kesin hislerinle anlatmalısın. Aşktan bezdirenleri değil de, Aşka umut verenlere anlatmalısın. Rüyalarında O'nu görmeli, Dualarında düşler kurmalısın. Özlemiştim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özlemiştim basitçe. Oh be!