Ana içeriğe atla

Geç Uyanmak

Formül :
1 Adet Mal
1 Adet alarmı 7.30'a ayarlanmış ama sessiz modunda bırakılmış cep telefonu
1 Adet Yatak

Efendim malımızı önceki geceden milli maç var diye mübarek ramazan günü zındık olduğu için içirte içirte bayıltıyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, o bayılmış haliyle gece gece elaleme facebook'dan bin tane mesaj yazdırıp ertesi gün "lan ben ne demişim" hissini verdirme görevimizi de yerine getiriyoruz.

Sabahleyin bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç, çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç'i söyleyerek uyandıktan sonra, çalması gereken cep telefonunu elimize alıyoruz. Tam bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç derken telefonun sessiz'de kaldığını anlıyoruz.

Geçen günlere yazık, yazık etmişsin gönül sen diyerek giyinip saate tekrar bakınca da saatin 9 olduğunu görüyoruz. Hiç istifimizi bozmuyoruz, zaten 9'da olman gereken işe yolculuğun 2 saat sürdüğü bir mesafe önümüzdeyken "Elalem ne dersin hadi hadi" edalarıyla yola çıkıyoruz. Yolda giderken ofisten aranıldığımızı da görüyoruz, ama telefon bizim hala mal telefonun da hala sessizde olduğu için çaldığı an bunun farkına varmıyoruz ve telefonu açmıyoruz.

İşe varıyoruz, 1 saat sonra da yüzsüz yüzsüz öğle yemeğine çıkıyoruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Türk halkı Fenerbahçe'den nefret eder?

Sevgili Fenerliler, Sizinle hiç alıp veremediğim yok. Aranızda yığınla dostum, ağabeyim, çok sevdiğim insanlar da var. Ama Türkiye'deki herkes sizin başarısız olmanızdan neden mutlu oluyor biliyor musunuz? Çünkü siz her hafta şampiyonluğunuzu ilan ediyorsunuz. Rakiplerinizle dalga geçiyor, biri düzgün bir hareket bile yapsa "helal olsun" deme delikanlılığını gösteremiyorsunuz. Galatasaray ve Beşiktaş arasında bir rakabet olsa da, Galatasaraylı taraftarlar Beşiktaş maçına "Çarşı"yı yaşamak için gider. Onlar kazanırsa da "helal olsun" der. Geçen sene Beşiktaş şampiyon oldu. Galatasaraylılar olarak "helal olsun" dedik. Bu yıl Bursaspor kazandı, tekrar "helal olsun" diyoruz. Bunu sadece biz değil, Türkiye'de sizin dışınızda herkes yapıyor. Siz anonsçuyu günah keçisi ilan ederken, geçen sene küme düşmekten takımını kurtaran ve bu yıl tarih yazarak şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam'a bir "helal olsun" demekten acizsiniz. Si...

30 yaş sonrasında yalnızlık

Yalnızlıkta kayboluyorum bazen. Avucumdan kum tanesi gibi akıp giden zamanın peşinden akan gözyaşım da yok. Mâlikanesi ise hiç yok... Ölümle hayatın varolduğunu keşfetmeye yolalmış nefsime, nefes atışlarıma eşlik edecek kadar deli başka bir mahlukat bulamadım henüz. Belki de bu yüzden yalnızlığı seçiyorum. Geceleri aynı televizyon kanallarını seyredip, sonra bilgisayara dönüp, oyun oynayıp, beraber dergi okumayı istediğim herhangi biri yok. Bunları sanırım en iyi kendimle yaşıyorum. Kalabalık bir şehrin kalabalık yollarında vakit öldürüp, kalabalık bir şirketin kalabalık diyaloglarına uyanık hayatımın %80'ini adamışken, geride kalan %20'de kendimle başbaşa vakit geçirmek istiyorum sanırım. Bazen herşeyden uzaklaşıp, çiftliğe gidip, orada atlarla yaşayasım geliyor. Ama, çiftliğe gidip orada 6 saat geçirdikten sonra da atların boku, sivrisinekler, keneler, cırcır böceklerinin hipnotize edici cırcırlamaları ve daha nice yeni sorun da üretebiliyorum kıçımdan. İlişkiler de böyle. B...

Özlemiştim

Özledim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özledim basitçe. Duyguların denizlerinde derinleşmedikçe, En dibinden kumlarını çıkartamıyor insan. Batmalısın ki dibine kadar uzanabilmelisin, Boğulmaktan korkamamalı hatta ölebilmelisin. Karmaşık duygularla değil, Kesin hislerinle anlatmalısın. Aşktan bezdirenleri değil de, Aşka umut verenlere anlatmalısın. Rüyalarında O'nu görmeli, Dualarında düşler kurmalısın. Özlemiştim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özlemiştim basitçe. Oh be!