10) İş Gelişirme
.jpg)
Kendi mesleğim, sanki şirket içinde çalışan herkes mevcut işi geliştirmiyormuş gibi yalan bir meslektir iş geliştirme. "Ne iş olsa koştururum abi"'nin günümüz modern iş diline vurulmuş hali. Bildiğin kalfadır bu adamlar.
Gavurcada değişik tabiki "Business Development" deyince, sanki şirketteki bütün işlerin gelişmesi size bağlı gibi.
Hade len oradan. Patron var, büyük patron var, yığınla yönetici var; hepsi bok mu yiyo orada sana kalmış işi geliştirmek. Ama titr yüksek gibi gözüküyor ya? Sallayın anasını satayım.
"Dünya barış antlaşmasını hazırlayalım sayın başkan" diye dallama dallama önerilerle gelebilirsiniz. Şuur yerinden gider, yerine zırdelilik gelir.
9) Hava Durumu uzmanlığı

Devletin meteoroloji diye bir kurumu var. Habire gökyüzüne balon gönderip, fotoğraf çekip (gerçi şu sıralar iş uyduya döndü) bulutların o yönde hareket ettiğini öngörerek sallama çeşidir bu.
Araştırma yapmışlar Amerika'da, "yağmur yağar" ve "yağmur yağmaz" gibi iki seçenek arasında kalınan "yağmur yağabilir" günlerde tutturma ihtimalleri %33'lerde çıkmış.
Yani yazı-tura atsanız, daha büyük ihtimaliniz var yağmurun akibetini anlama konusunda.
8) Borsa Uzmanlığı
.jpg)
Rulet masasında "şu numara gelecek" demek ile, borsada "bu hisse yükselecek" demek arasında hiç bir fark yok.
Hatta gene Amerika'da, bir maymuna hisse senetlerine parmağını koyması istenmiş listeden. Maymunun seçtiği hisseler 4-5 yıl üst üste insanların analizler yaparak seçtiği hisselerden daha başarılı olmuş.
4-5 yıl sonra insanlar sonunda maymunu yenmişler, sevindirik olmuşlar artık maymunu yenebiliyoruz diye.
Ertesi yıl tekrar maymun kazanmış.
7) Yabancı Antrenör Tercümanlığı
Fenerbahçe'deki brezilyalıların tercümanlığını yapan arkadaş ve Galatasaray'da Reykart'ın tercümanlığını yapan arkadaş bu listede en tepedeki iki isimdir.
Zico'nun 4 adet portekizce kelimesinin karşılığının 400 türkçe kelime olduğuna inandıran bu tarz insanlar; utanmadan sıkılmadan üzerlerine eşorfman giyip kendileri de sporcuymuş edalarına bürünürler.
Bir takım içerisinde yabancı hocanın emirlerini doğru düzgün yerine getiremeyen oyuncular varsa bilin ki bu tercümanlar yüzündendir.
Yahu bulun bir simultane yapabilen bir yeminli tercüman, adamın ya da kadının futbol uzmanı olmasına ya da 3. lig futbolcusuna benzemesine gerek olmasın, o yapsın kendi işini. Tercümanlık yapsın, bu ne yahu?
2 ayrı soru soruldu Reykart'a Trabzonspor-Galatasaray maçı sonunda, arkadaş iki soruyu da ingilizce aynı kelimelerle tercüme etti. Adamcağız da bu soruyu az önce sordunuz demekle yetindi.
6) Diyet doktorluğu

"Yemek yeme, egzersiz yap, tembel ayı!" demeyi açmak için böyle bir meslek türedi başımıza.
Genelde de göt göbek büyükcene olan abiler ve ablalar tarafından yürütülüyor bu meslek her nedense.
Küçük ama çok öğünler, atkins diyeti (kalp krizinden öldü adam 60 yaşlarında), sibel can diyeti (ya da fil diyeti diyebiliriz buna) en popüler diyetler arasında.
Yeme oğlum yeme. Tek oturuşta 2 porsiyon iskender yiyosun, gece 4'te kulüpten dönerken midye-dolmacının tezgahını kapatıp 100 tane midye-dolma yedin, pazar brunch'ında ve tatillerde en "açık büfe" olan yerlere gidip "verdiğimiz paraya değsin" diyerek 6 tabak yemek yedin hayvanoğlu hayvan!
Erkekler için masturbasyondan, kadınlar için alışverişten ibaret olan egzersiz dışında kıçını kıpırdatmayıp o götün ve göbeğin küçüleceğini mi düşünüyorsun?
Tartıya sıç ulan bundan böyle, sonra yediklerinin ağırlığını hesapla. İmkanı var mı kilo vermenin?
5) Feng Şue danışmanlığı

Zaten dakika bir gol bir, sana Feng Şue danışmanlığı yapmaya çalışan adam Adıyamanlı.
Bilimsel olarak Feng Şue sözdebilim. Hong Kong'da Feng Şue'si yüksek olsun diye bir gökdelenin ortasına delik açmışlar, diğer gökdelenlerdeki işlere nazaran hiç bir bok değişmemiş.
Placebo haplar gibi kendinizi iyi hissettirmesi için uygulanan heveslerden biri bu.
Nazar boncuğu takmanız, ya da kapıya at nalı koymanızdan zerre kadar farkı yok.
Bir de bunun danışmanı var!
Buna inanıyorsanız; bundan böyle şirketiniz satış elemanları iş görüşmelerine giderken arkalarından su dökün; bir iş güzel gidiyorsa patronun yüzüne tükererek "tu tu tu nazar değmesin" diyin.
Salak olmayın yahu.
4) Evlilik danışmanlığı

Bir evlilik biterse biter, devam ederse devam eder, mutluysa da mutlu olur.
Bunun nasıl devam edeceğine değin fikirleri size anneniz, babanız, arkadaşlarınız, nikah şahidiniz ve düğününüzde size en az çeyrek altın takarak bir yatırıma girdiğini düşünen herkes vermektedir.
Gene Amerika'da yapmışlar bu araştırmayı, Evlilik danışmanlığına başvuran çiftlerin gelecek 5 yıl içerisinde boşanma yüzdesi %85 iken, hiç başvurmayanların boşanma yüzdesi %70 civarında kalmış. (Çoğumuz boşanıcaz bu bambaşka bok bir durum)
Yani evlilik danışmanına gidiyorsanız, boşanma ihtimaliniz artmakta.
Boşverin yahu; çeyrek altın verenlerden biri benim.
Nasihatımı iyi dinleyin : İsterseniz boşanın, ama bir dahaki düğünde size çeyrek altını nah takarım.
3) Sanat Eleştirmenliği

1930lu yıllar çizimleri sanat eleştirmenleri tarafından "orijinal değil" yorumlarnı alan Hans van Meegeren, tarihin en büyük sanat aldatmacısını yaptı.
Johannes Vermeer'in çizim tarzını benimseyerek yaptığı çizimlerini "Vermeer'in şu ana kadar keşfedilmemiş çizimleri" olarak sundu.
Sonuç? Sanat eleştirmenleri yaptığı düzenbazlığı "Vermeer'in en güzel eseri" olarak yorumladı.
Van Meegeren ilk çizimi sonrasında kazandığı günümüzün 6 milyon doları sonrasında, biraz daha tozuttu ve günümüz rakamlarıyla 30 milyon dolara yakın bir servete "sahte Vermeer resimleri" ile ulaştı.
Adolf Hitler ve naziler de, "huop kardeşim sen nazilerin malının nasıl tarihi eser kaçakçısı olursun" diyerek arkadaşa ölüm cezasına çarptırdığında, van Meegeren gerçeği söylemek zorunda kaldı.
1960lardaki Pierre Brassa fenomeni ise bambaşkaydı, İsveç'te Göteborg gazetesinde çalışan Åke "Dacke" Axelsson, sanat eleştirmenlerinin sallama olduğunu ispatlamak için bir maymuna resim çizdirdi.
Aldığı yorumlar ise muhteşemdi! Bir "balerin gibi" çizdiği anlatıldı yazılarda.
Tahminen o maymun borsa uzmanlarını yenen maymunun dedesi olabilir.
2) Şarap Tadıcılığı
Sıradan insanlar ucuz şarabı sever ve satın alırlar. Yani sen-ben gidip de -ah Pierre şu Petruş'u içerken götüm öle bir havaya kalkıyor ki anlatamam- demeyiz.
Hayatımda bir kez Robert Parker'ın 100 üzerinden 98 verdiği şarabı içmişliğim var, aynı gece (çok yakın bir arkadaşımın ultra zengin babasının 60. yaş doğumgünüydü) 200 yıllık bir Napolyon konyağını ve 500 yıllık ispanyol amonyağını içtik.
Sonuç? İçmeye kıyamadım abi götüm o kadar şişirildikten sonra. Gece boyunca en fazla içtiğim içki, bildiğin 2 avroluk biraydı. Tadı? En ucuz beyaz şarabın içine portakal suyu dökünce Sangria oluyor kısmen... Daha az sarhoşluk açısınan tatmin edendi.
Çok süper şarapların muhteşem olmasını bir kenara bırakalım, alkol denilen mereti siz sarhoş olmak için içmiyorsanız gidin şerbet için bir zahmet. Tadı da daha güzeldir.
Neysecime, gene New Yorker 2007'de bir araştırma yapmış çok ünlü şarap tadıcılarının bulunduğu bir ortamda. Aynı şarabı iki ayrı şişeye koymuşlar. Bir şişenin üstünde "masanın şarabı" diğerinde de 1855'den bu yana dünyanın en iyi şarap madeni olarak kabul edilen "Grand cru" etiketini koymuşlar.
Şarap tadıcıları "masanın şarabı"nı basit, "Grand cru" şarabını da muhteşem bulmuş işin ilginci!
Yemeyin ulan beni. Bu kadar yalan meslek olur mu dünyada?
Var bir tane daha... O da sırada...
1) Spor Yazarlığı

Sadece dünyanın değil, bildiğimiz kadarıyla 14-18 milyar yıllık kainat tarihinin en yalan mesleği spor yazarlığıdır.
Hepimiz izlemeye gittiğimiz spor müsabakaları hakkında atıp tutmak isteriz, ama aramızda sadece şanslı olanlarımız bunu mesek olarak yapabiliriz.
Bülent Timurlenk (Aceto Balsamico) bunu blog olarak da yapıyor, ve şu sıralar yavaşlasa da; en iyisi olarak yapıyor. Türevleri (yani biz) çoğalarak devam ediyoruz. Neden? Çünkü Bülent abi de başarılı bir spor yazarı&yorumcusu ve bunu yapabiliyor.
Ama işin doğrusu, hepimiz Bülent abi değiliz. Öyle Marca takip etmekle, Galatasaraylı olmakla (doğal olarak Avrupai oluyorsunuz) yürümüyor bu işler.
İstatistik açısından hava yorumcularından daha iyiler gerçi spor yazarları, 1971'de yapılan bir araştırmaa göre; spor yazarlarının tahminleri 0.476 oranında tutuyormuş.
Ama gelin görün ki, spor yazarları hala yazı-tura'nın %50-%50 oranını yenemedi.
Yani "sıradan ahmet"in cebinden çıkardığı bozuk bir para; yeryüzündeki tüm spor yazarlarından daha yetenekli bir maç sonucunu söylemekte!
Kaynaklar :
- Cracked - En sallama 6 meslek ( http://www.cracked.com/article_18380_the-6-most-statistically-full-shit-professions.html )
- 100 Bullshit Jobs and how to get them ( http://www.amazon.com/100-Bullshit-Jobs-How-Them/dp/0060734795 )
- Pierre Brassau - http://www.museumofhoaxes.com/hoax/archive/permalink/pierre_brassau_monkey_artist/
- New York şarap tadıcıları deneyi - http://www.newyorker.com/reporting/2007/09/03/070903fa_fact_keefe?currentPage=all
- Wikipedia'da üstte bahsettiğim konularının makalelerin tamamı
Yorumlar