
Sevgili Fenerliler,
Sizinle hiç alıp veremediğim yok. Aranızda yığınla dostum, ağabeyim, çok sevdiğim insanlar da var. Ama Türkiye'deki herkes sizin başarısız olmanızdan neden mutlu oluyor biliyor musunuz?
Çünkü siz her hafta şampiyonluğunuzu ilan ediyorsunuz. Rakiplerinizle dalga geçiyor, biri düzgün bir hareket bile yapsa "helal olsun" deme delikanlılığını gösteremiyorsunuz.
Galatasaray ve Beşiktaş arasında bir rakabet olsa da, Galatasaraylı taraftarlar Beşiktaş maçına "Çarşı"yı yaşamak için gider. Onlar kazanırsa da "helal olsun" der.
Geçen sene Beşiktaş şampiyon oldu. Galatasaraylılar olarak "helal olsun" dedik.
Bu yıl Bursaspor kazandı, tekrar "helal olsun" diyoruz.
Bunu sadece biz değil, Türkiye'de sizin dışınızda herkes yapıyor.
Siz anonsçuyu günah keçisi ilan ederken, geçen sene küme düşmekten takımını kurtaran ve bu yıl tarih yazarak şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam'a bir "helal olsun" demekten acizsiniz.
Siz herkesten bu seviyede nefret ederseniz, herkes de sizden aynı seviyede nefret eder. Siz kimseye "helal olsun" demezseniz, kimse de size "helal olsun" demez.
Başarısızlıklarınızda sizi yerden yere vurur, dalgasını geçer, ve siz de mütemadi yaşadığınıza devam edersiniz.
İşin en boktanı ne biliyor musunuz? Ders almıyorsunuz. Bir çok kez, kendinizden çok emin, hiç kimseye saygı duymadan yolun sonuna gelip kaybettiniz. Hala unutuyorsunuz bu anılarınızı.
Şimdi aklınızdan çıkarmamanızı istediğim bir anınız var.
Timsah yürüyüşü yapan Fenerbahçe taraftarları. Kendini şampiyon sanan.
Siz Bursa ile direk dalga geçmeye kendinizi programladınız.
Değişmeniz gerek. Siz bu değilsiniz, ve olmamalısınız.
Eğer sizin böylesi bencil olmanızı Aziz Yıldırım sağladıysa, O'ndan bile kurtulmalısınız.
Ne zaman sakin düşünerek Ertuğrul Sağlam'a "Helal olsun" diyebilirseniz, o gün dünya standartlarında üstün bir takım olursunuz.
Aksi taktirde mensubu olduğunuz halk sizden nefret etmeye devam eder.
Sağlıcakla kalın,
Aklı salim bir insan.
Yorumlar
Haklı olduğun noktalar var. Ama unutmamak gerekir ki herkes kendi takımını daha masum görür. Senin yazdıklarında da bu havayı alıyorum. Bütün tarafların konuya biraz objektif bakması lazım.
Başlarken belirtmek isterim ki, Fenerbahce.org sitesinin ana sayfasında, olmadığını söylediğin kutlama var. Fenerbahçeliliği herkesçe bilinen Rıdvan Dilmen canlı yayında "helal olsun"u üstüne basa basa söyledi. Yönetim henüz basın karşısına çıkmadı, çıktığında onlar da tebriklerini dile getirecektir. Ben de diyorum ki, Türkiye'deki futbol klüpleri arasında şu ana kadar elde edilmiş en büyük ikinci başarı, Bursaspor'un şampiyonluğudur. Fenerbahçe şampiyonluğu kaçırdığı için üzülmüş olsam da, ligimizde dört marka takımının dışında bir şampiyon çıkması beni sevindirdi, kendilerini tebrik ederim.
Şimdi konuya dönelim. İkinci büyük başarı Bursa'nın şampiyonluğu ise, şu ana kadarki en büyük başarı da Galatasaray'ın 10 yıl önce aldığı UEFA kupasıdır. O sırada Kanada'daydım ve bu başarının Kanadalı arkadaşlarımın da dikkatini çekmesi bir Türk olarak beni gururlandırdı.
Ama Galatasaraylıların, kendileri benzer başarıyı tekrar edemediği sürece, Türkiye'den başka bir takımın o seviyeye gelmesini istemediği aşikar. Bu düşünce şu anda Galatasaray.org ana sayfasındaki "BİZ DAHA İYİSİNİ YAPANA KADAR en iyisi bu" sloganı ile de kendini gösteriyor. Kabul etmek gerekir ki, Türkiye'de benzer başarıyı tekrarlama ihtimali en yüksek olan iki takım Galatasaray ve Fenerbahçe. Galatasaraylıların Fenerbahçe'nin başarılarına üzülüp başarısızlıklarına sevinmelerinin sebebi aslında bu. Türklerin cehennem kazanlarında birbirlerini dibe çekmeye çalışması fıkrasını bilirsin.
Yazının başındaki "herkes kendi takımını daha masum görür" lafını da biraz daha açalım. Aziz Yıldırım ve bazı başka Fenerbahçelilerin çok itici oldukları doğru. Ama Adnan Polat'ın, Yıldırım Demirören'in, İlhan Cavcav'ın, Melih Gökçek'in, (liste daha uzar) Aziz Yıldırım'dan daha sevimli oldukları söylenemez. Mesela Adnan Polat da 20.45 ve benzeri iddialarla, rakipleri küçük görerek, haftalar önceden kendini şampiyon ilan ediyordu. Mesela Hıncal Uluç Fenerbahçe'nin her galibiyetinde rakip kalecilerin, klüplerin, federasyonun, kısaca herkesin onurlarını ayaklar altına alan açıklamalarda bulunuyordu. (Sanırım ona da en iyi cevabı Pazar günü Trabzon kalecisi Onur verdi.)
Ya da mesela Fenerbahçelilerin bu yılki mücadelede Bursaspor'a karşı tutumu, geçen yıl Beşiktaşlıların kendileriyle şampiyonluk için yarışan Sivasspor'a karşı tutumlarının yanında çok daha masum kalıyor. Geçen yıl Sivasspor şampiyon olsaydı, Beşiktaşlılar "helal olsun" diyecek miydi?
Bu yılki durum (şampiyonluğu diğer marka takımların dışında bir takıma kaybetmek) henüz ne Galatasaray'ın, ne de Beşiktaş'ın yaşadığı bir olay. Umarım ileriki yıllarda yine bir Anadolu takımı şampiyon olur, ve bu sefer şampiyonluk yarışındaki diğer takım Galatasaray ve Beşiktaş'tan biri olur da, "helal olsun" deyip demeyeceklerini görürüz. (Aslında benim kişisel fikrim diyeceklerinden yana, sanırım henüz iyimserliğimi o kadar kaybetmedim)
Galatasaraylıların Beşiktaş'a da Bursa'ya da "helal olsun" dediğinizi söylemişsin. Peki Fenerbahçe şampiyon olsaydı "helal olsun" diyecek miydiniz?
* Gerçek başarıları görmezden gelmeleri. Hatta dalga geçmeleri. (örn: UEFA kupası mı hadi canım 10 sene oldu, hala onu konusuyorsunuz... )
* Aynı sosyal/kültürel yerden gelmemize rağmen kendilerini diğer taraflardan üstün görmeleri. (fenerbahçe cumhuriyeti tanımlaması)
* Parayla saadetin hala olmayacağını anlamamaları. Stadlarının büyüklüğünü bir övünç kaynağı haline getirmeleri.
* Sürekli hakemlerden vs şikayet etmeleri, ağlamaları.
* Bir çok basın mensubunu satın almaları, satın alamadıklarını tehdit etmeleri
* Sürekli zengin, kültürlü, elit gibi davranıp en ufak bir olayda çirkefliğin dibine vurmaları.
* Fenerbahçeyi fenerbahçelilerden başka seven yoktur lafını övünçle söylemeleri.
* Hemen her tezahüratı kendilerine mal etmeleri.
* Askere gitmeyen bir başkana sahip olduklarını dahi söylediğinizde kıvırabilme yetenekleri.
Yoruldum yaaa
Ama bir de sevme nedenim var ki; Allahın parmağı yok ki gözüne soksun misali her türlü saçma sapan komik olayın bunların başına gelmesi :)
* kendi soyledikleri yalanlara bir sure sonra kendilerinin inanması.
* ercan saatçi
aklıma geldikçe eklerim artık ben buraya :)
Galatasaray.To diye o dönemin en popüler Galatasaray sitesini yapıyordum. Fenerbahçe bize karşı maç kazandığında bile tebrik ediyordum. Hem Fenerbahçeli, hem Beşiktaşlı bir yazarım vardı. Fenerbahçeli yazarım Antu sitesini yapıyordu, Beşiktaşlı yazarım da Bjk.com'u.
Tekrar konu o kadar dağıldı ki, Rüştü bile suçlanır duruma geldi.
Onur'a gol atamamışsın, Onur'u tebrik et. O adam Türkiye'nin en iyi kalecisi.
17 milyon dolar Guiza'ya vermişsin, ardından ayrı bi 17 2 brezilyalıya gitmiş. Onur demek ki 34 milyon doların üzerinde bir futbolcu.
Kendi sahanda, son maçta, Trabzonspor'u yenemiyorsan senin takımın suçlu üstad.
Hocan suçlu, başkanın suçlu, kadron suçlu. Ama anonsçu, Rüştü, Galatasaray zart zurt suçlu değil.
Tekrar bak bu nefrette sizin resmi siteniz Atatürk'ün resmini bile koymayı unuttu Atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramında...
Abi sakin, biliyorum sen sakin bir insansın. Ama Fenerlilerin genelde sakin olması lazım.
Bak çok garip gelecek, bence Sadettin Saran; Aziz Yıldırım'dan çok daha başarılı olurdu.
Neyse kendi düşüncelerim, saygılar ve teşekkür ederim uzun yazın için :)