Ana içeriğe atla

Gerizekalılığın anatomisi ve suç

Bir bilgisayarın kablo ya da kablosuz bağlantı ile aynı ağ (internet) üzerinden başka bir bilgisayara olan bağını, bilgisayarlardan birini kapatmadan engelleyebileceğini düşünen bir insan gerizekalıdır.

Bunu bir hakaret olarak algılamayın, ciddi ciddi zekası geri olan; yani IQ'su büyük ihtimal 60 ila 80 arasında giden; zihinsel açıdan sorunları olan bir insandır.

Bunu futbola yorumlayalım. Topa vuramayan, futbol sahasında kaç futbolcunun oynadığını bilmeyen, bir de ofsaytın da ne olduğunu bilmeyen bir insan düşünün. Siz bu adamı takım kaptanı ya da teknik direktör olarak oynatıyorsunuz.

Bunu İslam'a yorumlayalım. Kuran'ı hiç okumamış, hiç bir dua bilmeyen, bir de kıble ne tarafta bilmeyen bir insan düşünün. Siz bu adamı imam ya da halife yapıyorsunuz.

Şu an Bilişim Dairesi Başkanlığı'nda yönetici konumunda görev almakta olan herkes de aynen -ne yazık ki- bu konumdadır.

Lakin hala, iki adet aynı ağa bağlı bilgisayarı; üçüncü bir bilgisayarla engelleyebileceklerini düşünmektedirler. Adı üzerinde "Web"'in bir örümcek ağı olduğunun farkında değil, bir yol olduğunu düşünmektedirler. Bu çok çok ağır bir cahilliktir.

Gelelim suça...

Bir suçu cezalandırılan işler teorik olarak.

Yani ben bir adam öldürürsem, ben hapse girerim. Çünkü benim suçumdur, ve bu cezayı ben çekerim.

Google, youtube, porno siteleri veya last.fm; insanlardan bağımsız olarak internet ağına yayınlarını sunarlar.

Bu siteler size ulaşmazlar, sizler bu sitelere kendi iradenizle, kendi seçiminizle ve kendi takdirinizle ulaşırsınız.

Tarayıcınızı açmazsanız, http'yi tarayamazsınız. Http'yi taramak sizin takdirinizdir.

Bir sitenin adresini girmezseniz, ya da o siteye dair bir linke tıklamazsanız; o siteye ulaşamazsınız. Bu da sizin iradenizdir.

Bir sitedeki içeriği okumazsanız ya da izleyip/dinlemezseniz; o sitenin içeriğini bilemezsiniz. Bu da sizin takdirinizdir.

Bunlar sizin seçiminizdir.

Türkiye'de, artık Dünya üzerindeki tüm islami ve komünist rejimlerle yönetilen ülkelerdeki internet yasaklarını bile sürklase eden internet yasakları (İran'ın 2000 site yasaklaması ile önündeyiz) vahim bir hale dönmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin, tüm video paylaşım sitelerinde, porno sitelerinde, ve müzik sitelerinde aldığı kararda cezalandırılan bu siteler değil Türk halkıdır.

Yani suçlu Türk halkıdır.

Bu ülkede yaşayan 70 milyon kişi cezalandırılmaktadır suçlu olarak.

Hepimiz suçluyuz.

Bu şuna benziyor, E5'in Avcılar'dan Büyükçekmece'ye olan yolunu kaparsanız; Büyükçekmece ve gerisini mi cezalandırırsınız? Yoksa o yolda gitmekte olan insanları mı ?

Suçlu bizleriz.

Ama suçlu değiliz...

Peki dünyanın en hızlı gaza gelen, ama en 3 günde sıkılıp tembelleşen toplumu olarak bir şey yapar mıyız?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Türk halkı Fenerbahçe'den nefret eder?

Sevgili Fenerliler, Sizinle hiç alıp veremediğim yok. Aranızda yığınla dostum, ağabeyim, çok sevdiğim insanlar da var. Ama Türkiye'deki herkes sizin başarısız olmanızdan neden mutlu oluyor biliyor musunuz? Çünkü siz her hafta şampiyonluğunuzu ilan ediyorsunuz. Rakiplerinizle dalga geçiyor, biri düzgün bir hareket bile yapsa "helal olsun" deme delikanlılığını gösteremiyorsunuz. Galatasaray ve Beşiktaş arasında bir rakabet olsa da, Galatasaraylı taraftarlar Beşiktaş maçına "Çarşı"yı yaşamak için gider. Onlar kazanırsa da "helal olsun" der. Geçen sene Beşiktaş şampiyon oldu. Galatasaraylılar olarak "helal olsun" dedik. Bu yıl Bursaspor kazandı, tekrar "helal olsun" diyoruz. Bunu sadece biz değil, Türkiye'de sizin dışınızda herkes yapıyor. Siz anonsçuyu günah keçisi ilan ederken, geçen sene küme düşmekten takımını kurtaran ve bu yıl tarih yazarak şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam'a bir "helal olsun" demekten acizsiniz. Si...

30 yaş sonrasında yalnızlık

Yalnızlıkta kayboluyorum bazen. Avucumdan kum tanesi gibi akıp giden zamanın peşinden akan gözyaşım da yok. Mâlikanesi ise hiç yok... Ölümle hayatın varolduğunu keşfetmeye yolalmış nefsime, nefes atışlarıma eşlik edecek kadar deli başka bir mahlukat bulamadım henüz. Belki de bu yüzden yalnızlığı seçiyorum. Geceleri aynı televizyon kanallarını seyredip, sonra bilgisayara dönüp, oyun oynayıp, beraber dergi okumayı istediğim herhangi biri yok. Bunları sanırım en iyi kendimle yaşıyorum. Kalabalık bir şehrin kalabalık yollarında vakit öldürüp, kalabalık bir şirketin kalabalık diyaloglarına uyanık hayatımın %80'ini adamışken, geride kalan %20'de kendimle başbaşa vakit geçirmek istiyorum sanırım. Bazen herşeyden uzaklaşıp, çiftliğe gidip, orada atlarla yaşayasım geliyor. Ama, çiftliğe gidip orada 6 saat geçirdikten sonra da atların boku, sivrisinekler, keneler, cırcır böceklerinin hipnotize edici cırcırlamaları ve daha nice yeni sorun da üretebiliyorum kıçımdan. İlişkiler de böyle. B...

Özlemiştim

Özledim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özledim basitçe. Duyguların denizlerinde derinleşmedikçe, En dibinden kumlarını çıkartamıyor insan. Batmalısın ki dibine kadar uzanabilmelisin, Boğulmaktan korkamamalı hatta ölebilmelisin. Karmaşık duygularla değil, Kesin hislerinle anlatmalısın. Aşktan bezdirenleri değil de, Aşka umut verenlere anlatmalısın. Rüyalarında O'nu görmeli, Dualarında düşler kurmalısın. Özlemiştim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özlemiştim basitçe. Oh be!