Ana içeriğe atla

Geçmişte kaybolan gelecekler...




Ne kadar çabuk geçti zaman değil mi? En son yazlıkta ayağımızda terliklerle patır patır koşup yere çakıldığımızda vücudumuzdan akan kanları denize girip temizliyorduk ve umrumuzda değildi. 

Bandajı, hastaneleri, %80 ayakta ödeyen sigortayı ne ara keşfettiysek tüm masumiyetini kaybetti deniz, terlikler ve yazlıklar.

Önce yazlıklardaki masum ve zamanın zevkini çıkardığımız anları kaybettik, sonra da ayaklarımızı kumların içine soktuğumuzda kurduğumuz hayalleri.

Hani yelkenlileri görünce, biz de yelkenlilerle tüm dünyayı gezecektik? Yıldızlara bakıyorduk akşamları, gelecekte bir gün turist gibi aya gidecektik. Ne yapacaksak dünyada onu en iyi yapan biz olacaktık hani? Seversek dünyanın en büyük aşkını biz yaşayacaktık, eğlenirsek dünyada en fazla eğlenen biz olacaktık.

Çizgi filmlerde kötülerin hep kaybettiği, iyilerin hep kazandığı bir dünya vardı. O masum dünyada iyi olup hep kazanacaktık.

Kötülerin de kazandığını anladığımız an kaybettik çizgi film kurgusundaki dünyamızı. Geçmişteki o an geleceğimizi kaybettik.

İlk önce evcilik oyunlarında olduğu gibi, üzerimize büyüklerin kıyafetlerini giydik. Ardından sevgilisine seksi gözükmeye çalışıp komik gözüken şapşallara döndük.

Kötü olmayı beceremedi çoğumuz, çocuk ruhumuz karanlık bir dünyada umutla ufak bir ışığın belireceğini düşlüyor.

O anlarda da gözlerimizi kapıyoruz, düşlerimizde muhteşem bir diyar var. Koştuğumuzda ayaklarımızın altından çiçekler açan, boynumuzda güvendiğimiz insanların yakın nefesi, düştüğümüzde bizi dansederek ayağa kaldıran kötü gününüzde de dostunuz olarak kalabilen dostlar var. Sizi siz olduğunuz için siz bile kendinizi sevmezken, köpek gibi sizi sevmekten korkmayanlar var o diyarda. Kimsenin kimseye kötülük yapmak istemediği...

Geçmişte kurduğumuz gelecek ümidi ne çabuk da kayboldu...

Biz büyüdük ve kirlendi dünya...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

30 yaş sonrasında yalnızlık

Yalnızlıkta kayboluyorum bazen. Avucumdan kum tanesi gibi akıp giden zamanın peşinden akan gözyaşım da yok. Mâlikanesi ise hiç yok... Ölümle hayatın varolduğunu keşfetmeye yolalmış nefsime, nefes atışlarıma eşlik edecek kadar deli başka bir mahlukat bulamadım henüz. Belki de bu yüzden yalnızlığı seçiyorum. Geceleri aynı televizyon kanallarını seyredip, sonra bilgisayara dönüp, oyun oynayıp, beraber dergi okumayı istediğim herhangi biri yok. Bunları sanırım en iyi kendimle yaşıyorum. Kalabalık bir şehrin kalabalık yollarında vakit öldürüp, kalabalık bir şirketin kalabalık diyaloglarına uyanık hayatımın %80'ini adamışken, geride kalan %20'de kendimle başbaşa vakit geçirmek istiyorum sanırım. Bazen herşeyden uzaklaşıp, çiftliğe gidip, orada atlarla yaşayasım geliyor. Ama, çiftliğe gidip orada 6 saat geçirdikten sonra da atların boku, sivrisinekler, keneler, cırcır böceklerinin hipnotize edici cırcırlamaları ve daha nice yeni sorun da üretebiliyorum kıçımdan. İlişkiler de böyle. B

Özlemiştim

Özledim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özledim basitçe. Duyguların denizlerinde derinleşmedikçe, En dibinden kumlarını çıkartamıyor insan. Batmalısın ki dibine kadar uzanabilmelisin, Boğulmaktan korkamamalı hatta ölebilmelisin. Karmaşık duygularla değil, Kesin hislerinle anlatmalısın. Aşktan bezdirenleri değil de, Aşka umut verenlere anlatmalısın. Rüyalarında O'nu görmeli, Dualarında düşler kurmalısın. Özlemiştim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özlemiştim basitçe. Oh be!

Sana bir iyi bir de kötü haberim var...

Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi şu an çok güzelsin. Kötüsü bir gün çok çirkin olacaksın. Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi şu an zırdelisin. Kötüsü bir gün çok akıllı olacaksın. Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi şu an çok zekisin. Kötüsü bir gün çok salak olacaksın. Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi şu an özgürsün. Yarın bir gün çok hapis kalacaksın. Sana bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi şu an yaganesin. Kötüsü bir gün sıradan olacaksın. Kendime bir iyi bir de kötü haberim var... İyisi yakında unutacağım seni. Kötüsü an itibariyle seviyorum seni.