Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ayrılık

Her ayrılığın aynı aslında. Ha işinden, ha eşinden, Ha evinden, ha şehrinden, Ha ailenden, ha sevgilinden. Git diyemediğin için ayrılırsın, Yeni ve temiz başlangıçlar ararsın, Ancak elbet o başlangıçlar da kirlenir, Ardından yine ayrılık rüzgarını taşırsın. Her ayrılığın aynı aslında. Ha geçmişinden, ha geleceğinden, Ha ümitlerinden, ha heveslerinden, Ha seni sevenlerden, ha sevdiklerinden. Değiş diyemediğin için ayrılırsın, Rüzgarın götürdüğü gemileri umarsın, Ancak elbet hava durulur gemin de durur. Ardından yine buruk ayrılık acısını yaşarsın. Her ayrılığın aynı aslında. Ha huduttan, ha buluttan, Ha korkudan, ha kurgudan, Ha yorulmaktan, ha yordurmaktan. Bıktım diyemediğin için ayrılırsın. Başkaları sana nasıl davranırsa, Sen de içindeki çocuğa öyle davranırsın. Bu yüzden ayrılırsın.

My Name is The White Horse

2004'dü sanırım.. Hadımköy'deki çiftlik...

Yalnızlık

Düşünerek uyuyamadığın gecelerin üzerine, Örtersin bulutlu gizemini yalnızlığının. Geçmişin muhasebesi, Yıkılmış ülkelerde bile, Bu kadar yapılmaz... Ama sen yaparsın! Üzülerek unutamadığın o eskinin mazisine, Kurban edersin ruhunun öteki yarısını. Hayatının fırsatını, Kaçıran insan bile, Bu kadar pişman olmaz... Ama sen olursun! Alevlenemeyen umudunun çaresizliğine, Kendine inancını da yem edersin fütursuzca. Kalabalık bir kent içinde, Yapayalnız yürekler arasında, Düşlerde gezinerek dolaşırsın sokakları. Kimse ile göz göze gelmeden hayallerinin arasında. Yalnızlığına kızarak uzaklaşmanın hevesine, Daha da yalnız olmayı kabul edersin aptalca. Her yalnızlıktan kaçışında, Daha da yalnız olursan anla, Yalnızlık vazgeçemeyenlerin lanetidir. Bin defa ölüp bin defa dirildiğimiz yaşamda, Bir kez öldükten sonra dirilememektir.

Alışamadım

Uzun uzun anlatamam her şeyi, Böyle olsun istemedim ben de. Sakın kal deme bana, Gidiyorum, Alışamadım bu kente. Suskun deniz boyu martılar, Eve yalnız dönüyorum ben de. Sakın kal deme bana, Gidiyorum, Alışamadım bu kente.  - Yaşar Kurt

57. Başbakanlık Koşusu

57. Başbakanlık koşusu ilginç anlara tanık oldu. Akşam ışıkları görebilmek için, özellikle son yarışlar arasında birer saat vardı. İstanbul Veliefendi Hipodromu, İzmir'den sonra ışıklarına kavuştu ve gece yarışları başlayacak.  Aslında hipodrom ışıklandırmalarını da stadyum ışıklandırmaları gibi görüyorum. Eğer mevcut değilse bir nevi oranın ilkelliğini gösteriyor. Bir sonraki adım hipodromların ve "yarış izleme" binasının yıkımı ve yenisinin yapılması. Lakin asansörler 3-4 kişilik, ve sizler oraya Cumhurbaşkanlarını, Başbakanları, Orgeneralleri, Bakanları ağarlıyorsunuz. Komik bir nevi. Yarış oldukça heyecanlıydı. 2000 metrelik bir yarış olduğu için tam önümüzde başladı. Atların ısınma turu sırasında herbiri alkışlanarak starting-box gerisine geldi. Favori kraliçe Ribella, en son gelendi en çok alkışı da o aldı. Atlar start hakemi emrine girince olan oldu, Ribella bir anda şaha kalktı; startın verilmesinde tereddüt edildi bir saniyeliğine sonra yarış başladı. Ancak Ribel

Adriana Lima

İsveç Diyeti

Önüne gelen soruyor; buyrun yazıyorum. 13 günde 7 ila 20 kilo. 4'üncü günde 4 kilo verdim, ama kiloluyum 96'dan 92'ye düştüm, bu gece az biraz cheating oldu, acısını sporla çıkartıcam umarım. Kurallar 1. Ayrıca çay, kahve ve meşrubat içilmemeli. 2. Günde 2 litre su içilmeli. 3. Diyet 13 günden fazla sürdürülmemeli. 4. Diyeti ancak 6. günde kesebilirsiniz. 5. 3 aydan kısa bir sürede diyeti tekrarlamayın. 6. Aynı gün içinde öğle ve akşam yemekleri yer değiştirilebilir. Tavsiyeler 1. Brokoli bulamazsanız karnıbahar yiyebilirsiniz. 2. Kolesterolü yüksek olanlar yumurtanın akını yiyebilir. 3. Ölçü ve miktar belirtilmeyen yiyecekleri abartmamak koşuluyla istediğiniz kadar yiyebilirsiniz. 4. Diyet ağır gelirse 6. günde kesip 3 ay sonra 6 gün daha uygulamak mümkün. 1. gün Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker Öğle: 2 katı yumurta, 1 porsiyon haşlanmış ıspanak, 1 domates Akşam: 1 biftek(200 gram,) zeytinyağlı ve limonlu yeşil salata 2. gün Sabah: 1 fincan kahve, 1 kesme şeker Öğle:

Bagatur

Uzun süredir bir atımız yarış kazanmıyordu. Bugün Veliefendi'deydim, Bagatur da rahat kazandı.

Resim dediğin

Her Silent Silhouette by `arcipello

Başıma güneş geçen bir günün sonunda aklıma takılan sorular

Hava sıcak, izin haftasında da evde mal mal oturunca olur olmadık sorular geliyor aklıma. Çok çalışkan öğrenciler neden ineğe benzetilir ? İnek çok çalışkan bir hayvan mıdır ? Hayır bildiğin bütün gün mal mal otlar, kendi sütünü bile sağamaz, yardım edersin. Halk otobüsü halk tarafından kullanılsın diye varsa, niye para ödüyoruz ? Televizyon verici istasyonları kendilerine başvuran insanlara televizyon verir mi? Halının üzerine sızıp üzerime örtü çekersem yer yatağı kategorisine girer mi ? Ruhban sınıfının, emekçi sınıfının, alt sınıfın ve üst sınıfın aynı okulda okumuşluğu var mıdır? Neden rezil rüsva olunur ? Rüsva zaten rezil manasına gelmez mi ? Nasıl rezil rezil olunur ? Beyazın adı, esmerin tadı lafını üreten şahıs esmer biriye oral seks mi yapmıştır ? Yoksa yamyam mıdır ? Yemiş midir? Hangi mal işi gücü bırakıp kırk yılını verip bir şeyi düşünür ? Tuvalete gitmek falan aklına gelmez mi ? Karadeniz, Akdeniz ve Ege bölgeleri kendini Anadolu bölgesi olarak tanımlama hissi duymazken

Rejim

Bir süredir başa çıkamadığım götüm ve göbeğime karşı savaş ilan edip taarruz ilan ettiğim gündür. Dersimi çalıştım, ne kadar diyet varsa okudum, hatta bazı diyetisyenleri kınadım ve laflar hazırladım. Öncelikle sevgili günde 1 saat koş, 1 saat spor yap diyen cibiliyetsiz adrenalin psikopatları: Ulan ben o kadar spor yapabilsem diyet yapar mıyım ? Senin egosantrik, vurdumduymaz ve bilimum ev kadınları için verdiğin reçetin a.k. Hoplasam, zıplasam, oynasam zaten kilolu olmam. Göt büyütüyorum bildiğin bütün gün, hava da dışarıda sıcak çıkmak da istemiyorum. Ayrıca senin şu son yıllarda "Yıllık anlaşma yapıyoruz beyefendi" diyen maaşlarını ay sonunda değil de yıl sonunda vermek istediğim spor merkezleri çalışanları ve o spor merkezlerinin hörekesine çakayım. Malmıyım ben 3000 dolar vericem, erkek ol buyur gel 5-10-15 milyon tek girişi de adam gibi gireyim gideyim. Sizin yarattığınız market pazarlama stratejisini yaratan George Bush'unuzun başına bin kiloluk ağırlık düşsün. Bi

Bulutların yalnızlığı

Ölünce hepimiz bulutlara gideriz diye düşleriz ya ? Aslında kocaman bir yalan, uçakla gezindim kimse yok oralarda. Kuşlar bile bulutlardan korktuğu için belki de yalnız bırakıyor. Ve bizler de kalabalık bir dünyanın üzerinde tıpkı bulutlar gibi dolaşıp dünyanın akışını seyrediyoruz. Bazı mevsimlerimiz sert, yağıyoruz şehirlerimizin üzerine içimizdeki hüzünün yaşlarıyla. Ama genelde durgun ve yapayalnızız. Bazen içimiz bembeyaz, bazen de simsiyah. Şimşeklerimiz çakarken de kızarıyoruz. Gürlemelerimizden insanlar irkip korkuyorlar. Bakılması güzeliz aslında, ama kimse yanımıza gelemiyor. Bazen kısa süreli uçuşlarda bize değil de başka şehirlere bakanlar dışında. Kaderimiz garip, yangınlar da çıkartabiliyoruz, yangınları da söndürebiliyoruz. Rakı ile aynı renkteyiz aslında, bize çok dalındığında da kafa yapıyoruz. Bizsiz çizilen gökyüzü resimlerinin nedense tadı olmuyor. Kimisi bize bakıp küçük bir oyuncak ayıyı görüyor, kimisi de saçma bir tavşan resmini. Ama işin doğrusu, biz hiç bir za

Değişim Rüzgarları

Kalbimdeki aşkların elbet, Bir sonu var, yokoluşu var. Yanıldım sandığımı farzet, Bir umut var, hevesi var. Tekrar sevmek bir eziyet, Ne günah var, ne sevap var. Özlediğim anda beni terket, Yanışım var, yakışın var. Herşeyi yaşanmamış hisset, Garezin var, kinin var. Yaşama duyduğun o nefret, Bende de var, inan var. Tekrar severiz zannet, Yanılgın var, olmaz yar.

Beni sevme

Aşkın bittiği yerdeyim. Kalbim inan yandı çok. Şehrin terkedilmiş yeriyim. Artık yanımda kimse yok. Ah o sözler, yalan gözler, Ah o hisler, yalan sevişler. Ah bir umut, biraz da heves, Yaktı yine, kalan kalbimi. Bir ömür çok uzun düşlemeye, Nerden bilirim ne olur? Bir umut çok az bilmeye, Kimsin söyle ne olur? Yanımda durma, Bana bakma, Umut verme, Beni sevme.

Yolculuklar Sırasında Sevdim Seni

Yolculuklar sırasında sevdim seni. İlk yolculuğum da mevsimlereydi. Hazan mevsiminde başlayan bir hüzün, Nevbahar eşliğinde yolalınan ömrün. Kar yağarken sonlandırdığım bir bahar, Güneşi kavuran hazin bir güz ile solar. Umut kırılmalarında tanıdım seni, Çekici değil zekisin sevgili. * * * Yolculuklar sırasında sevdim seni. İkinci yolcuğum da nefsimeydi. Aşka isyan ile başlayan bir akşam, Hislerin erittiği bıçkın izdiham. Yapman gereken sadece beni sevmekti, Yeteneğinse mutluluğu çizebilmekti. Sevmeye zaten meyilliydim seni, Becerikli değil güzelsin sevgili. * * * Yolculuklar sırasında sevdim seni. Son yolculuğum da sevdiğimeydi. Gözlerimi kapayamadığım bir yolculukta, Aklımda sadece sen vardın naif umutla. Beni geceleri yalnız bırakan bir külkedisi, Bir de baba olmayı sevdiren külkedisi'nin kedisi, Her gün daha çok sevdim seni, Aşk değil yaşamsın sevgili.

Aşkın Ateşi Söndü Ayrılığın Rüzgarıyla

Aşkın ateşi söndü ayrılığın rüzgarıyla, Eski sevgilim yalnızlığın şarkılarıyla. Bu ne ilk ne de son hüzün dolu bir bahar, Küllerini tekrar savurdu yılgın intihar. Aşkın ateşi söndü ayrılığın rüzgarıyla, Eski püskü sonsuz hevesin yanılgısıyla. Sarhoş olduğum anların karşısında, Nahoş sözlerimin acısı karşımda. Aşkın ateşi söndü ayrılığın rüzgarıyla, Nasip değilmiş sevda kırgınlıklarıyla. Sözlerin tükendiği yalancı hisler ardında, Son serzenişlerim doğduğum günün akşamında. Aşkın ateşi söndü ayrılığın rüzgarıyla, Karanlığa gömüldü kalbim yorgunluğuyla.