Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sylvie

Ah be Sylvie, Beni ilk en çok seven, Beni hâla da en çok sevmiş, İçimde de hiç bitmeyen. Nerval'dim ben, Sana da Sylvie ol dedim, Çünkü ilk aşkıydın Nerval'in, Ama hiç ulaşamadığı... Ah be Sylvie, Gülümsemen o kadar güzel ki, Yıllar geçse de ardından, Seni unutabilmek mümkün mü ki? Yalnızdın sen, Hapsolmuş gibi Bastiya zindanlarında, Bir çıksan o kafesten hünharca, Devrim yaratırsın Dünya'da. Ah be Sylvie, Masumiyetin o kadar güzel ki, Seni defalarca kez üzseler de, Hâla çocukca sevebiliyorsun. Nerval'dim ben, Sen de Sylvie'ydin, Tıpkı da onlar gibi, Aşkı yaşayamadık.

Tutulmuşum

Güz olmuş üzerimde ama, Solmuş yaprakları üzerime tutuşturmuşum. Ay tutulmuş Dünya'ya ama, Ben de sana çok fena tutulmuşum. Güneş de tutulsun da ama, Benim kadar keşke tutulsa sana... Gözlerin inan ki, Masmavi denizin, Güzelliğinden bile güzel... Sevgini düşünmek inan ki, Nazım Hikmet'in, İclal'e olan aşkından daha yüce. Beni seversen bilirim ki, En romantik aşktır yaşayacağım. Sevmesen de bir korku filmi gibidir. Kıpırdamıyorsun biliyorum ama, Ama öylesine içim yanıyor ki bilmiyorum. Boğayım ben sen de kırmızı pelerinsin, Sana saldırmıyorum seni istiyorum anlıyor musun? İçimi yakıp beni zindanlara atıyorsun, Hiç mi içimdeki gardiyanları kova mıyorsun? Seni sevmeyi düşünmek inan ki, Sonsuz denizi huzurun, Dalgalarına kendimi bırakmak gibi. Sana inanmak inan ki, İlk umudun, Kollarında başbaşa kalmak gibi.

Sevip de sevilmemek

Yüreğini koyup da ortaya, Hissini verip de ummaya, Aşkını sunup da fütursuzca, Sevip de anlanılmasanda. Hayat kısa bilirim, Düşlerin hepsi yanlış. Ömür biter bilirim, Umut denen de yanlış. Sevdin de umrunda mı sevdiğinin ? Özledin de umrunda mı özlediğinin ? İstedin de umrunda mı istediğinin ? Anlamadın mı hala aşkın kuralını ? Seversen sikilirsin, Sikersen sevilirsin, Hala mı anlamadın ? Neye uğraşıyorsun hala ? Hala iyi çocuk mu olacaksın ? Hala sevip de ağlayacak mısın ? Üzülüp de yadırgayacak mısın ? Salaksın işte anlayamaz mısın ? Dur durul. Dur sevme. Dur kendine gel. Dur boşver.

Güz Kızı

Bu güz de solar belki, Mevsimi bir de bir önceki, Yatıştır korkunu içindeki, Hazırlan, unut, güz kızı. Korkuyorum ben de inan sevmeye, Bir daha güvenip de yenllmeye, Umutla dansedip sonra da üzülmeye, Ama değer inan ki sevmeye. Güz kızı, solmuş hevesi. Güz kızı, bir buhran mevsimi, Güz kızı, hüznün prensesi, Güz kızı, kim üzdü seni?

Geç Uyanmak

Formül : 1 Adet Mal 1 Adet alarmı 7.30'a ayarlanmış ama sessiz modunda bırakılmış cep telefonu 1 Adet Yatak Efendim malımızı önceki geceden milli maç var diye mübarek ramazan günü zındık olduğu için içirte içirte bayıltıyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, o bayılmış haliyle gece gece elaleme facebook'dan bin tane mesaj yazdırıp ertesi gün "lan ben ne demişim" hissini verdirme görevimizi de yerine getiriyoruz. Sabahleyin bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç, çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç'i söyleyerek uyandıktan sonra, çalması gereken cep telefonunu elimize alıyoruz. Tam bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç derken telefonun sessiz'de kaldığını anlıyoruz. Geçen günlere yazık, yazık etmişsin gönül sen diyerek giyinip saate tekrar bakınca da saatin 9 olduğunu görüyoruz. Hiç istifimizi bozmuyoruz, zaten 9'da olman gereken işe yolculuğun 2 saat sürdüğü bir mesafe önümüzdeyken "Elalem ne dersin hadi hadi" edalarıyla yola çıkıyoruz. Y

Enternasyonel Yarış Festivali 1. Gün

6 Eylül 2008, Cumartesi. Sanırım son yıllarda en çok zevk aldığım bir yarış gününe denk geldim. Yarın tekrar gideceğim yarışlara, her ne kadar bugün halk Ermenistan - Türkiye maçı sebebiyle ilgi gösteremese de. Öncelikle muhteşem bir yarış günü. France Galop İstanbul Koşusu, G3 koşusu, Anadolu Koşusu, IFAHR Koşusu, Fashion TV Bayan Amatör Biniciler Koşusu. 5 tane güzel koşu, bir yarışsever başka ne isteyebilir ki ? Masaya ilk oturduğumuzda aslında hiç kimse doğru düzgün yarışları izlemiyordu, hepimiz Ermenistan - Türkiye maçına odaklanmış pür dikkat televizyonlara bakıyorduk. Derken 20.45'de France Galop Koşusu başladı. Kraliçe Ribella'dan son bir parlayış bekledi gerçi çoğu insan, ama Halis Karataş gene yapacağını yaptı ve en iyisi olduğunu göstererek Berraksu ile koşuyu kazandı. Hanımı, merhum Özdemir Atman'ın kızı Begüm Atman Karataş da benimle aynı masada tam karşımda oturuyordu (daha doğrusu Begüm abla, 10 yaşımdan beri tanıyorum); gözlerinin içinde mutluluğu görüyordu

İlk Görüşte Aşk

Sevgilisi var görüyorum, hıyarın biri fikrimce, Felaketim olurdu ağlardım diyorum kendimce, Atilla İlhan misali ama basit bir şairim kendimce, Ama içim içimi yiyor, sanırım bu bir işkence. Niye gördüm seni o gün sigara içerken? İçine süzdün de tütünü buram buram, Durdun da içemedim söndü sigaram, "Ah be bu nasıl bir kız" dedim içimden... Aklımdan çıksana be dünyanın en güzeli, Sarhoş ettin beni seni tanıdığım günden beri. Sana bakıyorum her gün işten girerken içeri, Arkadaşlarınla konuşuyorsun görmüyorsun beni. İlk görüşte aşksın yahu anlasana bunu, Durdurma, susturma lütfen çıldıran ruhumu, Sana aciz, sana muhtaç yavan umudumu, Düşündükçe içimi burkan buhran huyumu. Ah sen. Neymişsin be sen. Tek bakışınla yıktın beni. Hala gelemedim kendime.

Sizin Olur Mu ?

Dalgalarla boğuşmaya hazır olsanız; Kumlardaki çakıl taşlarını bir bir denize atsanız; Balıklar dostunuz olsa, avuçlarınızda oynaşsanız; Okyanuslar sizin olur mu peki? En yüksek ağaçlara tırmanabilseniz; Çimlere uzandığınızda rüzgarla beraber sevişseniz; Göl kenarlarındaki kuğular sizi beklese günlerce; Ormanlar sizin olur mu peki? Bulutların üstünde uyusanız; Kuşlar gibi süzülüp gökyüzünde dağlara baksanız; Uçuşan yapraklar size sadık kalıp bir bir yere yığılsa; Mavi gökyüzü sizin olur mu peki? Aşkı en iyi siz tanımlasanız; Şiirleriniz insanların gözlerinden süzülen yaşlar olsa; Sevdalılar size bakıp bir tebessüm eyleseler; Aşk size sadık kalırmı peki? 2 Ağustos 1999

Sevgilin Varmış

Sevgilin varmış, Olsun umrumda değil. Senelerdir yanındaymış, Olsun hiç umrumda değil. Yaşattığı her düşün, Verdiği her lüksün, Sunduğu o ömrün, Hiçbiri mühim değil. Ateştir insanı yaşatan, Toprağa yaşamı katan, Sıradanlıktır insanı öldüren, Bezdiren ve süründüren. Güneş yorulup günü terkederken, Bakmaya bile kıyamazsın. Güneş güçlenip geri döndüğünde, Bakmaya yine kıyamazsın. Aşk da böyle işte, Geldiğinde yaşaması destan, Gittiğinde yaşaması yine destan, O olmadığında da yaşam yaşam değil. Sevgilin varmış? Umrumda olur mu? Senelerdin yanındaymış? Hiç umrumda olur mu? Sevgili dediğin batmaz güneştir, Batıp karanlıkta yaşatırsa seni, Bil ki o sevgili değildir. Alışkanlık yapan eski bir dosttur.

Elveda

Şimdi arıyorsun beni yılllar sonra, Oysa olmuştum bir hatıra, Başkasına koşmuştun, ayrılıp susmuştun, Şimdi ne yüzle çıkarsın karşıma ? Elveda, aşkım güzelim sana. Elveda, yaşadığım en güzel rüya, Elveda, yüreğim yalnız kalsa da, Elveda, ağlamak yakışmaz bana. Neden bu kadar kötü olmak zorundaydın ? Sevgin neden bu kadar yalan olmalıydı ? Şimdi susuyorsun, gelince kollarına; Okyanusların ötesinde yaşamaya, Tekrar kaçıyorsun tıpkı dün gibi, Başka umutların kollarına. Elveda, aşkım güzelim sana. Elveda, yaşadığım en güzel rüya, Elveda, yüreğim yalnız kalsa da, Elveda, ağlamak yakışmaz bana. Neden bu kadar sonsuz olmalıydın ? Sevgin neden kaldimben gitmedi ? Elveda, aşkım güzelim sana. Elveda, yaşadığım en güzel rüya, Elveda, yüreğim yalnız kalsa da, Elveda, ağlamak yakışmaz bana.