Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İşyerim & Manzarası

Hoşçakal Demeden Gittin

Kayboldun, Yokoldun, Hoşçakal demeden gittin. Ardında, Kaldığımda, Bana yazık ettin. Gözlerin bir daha beni duymadı. Nedense şimdi de karşımdasın. Aşk yalnız kalmaya gelmez, Fırtına diner gemiler dönmez, Aşk susup kanmayı bilmez, Yangındır alevi sönmez.

Hey gidi David Ginola hey

Dönemin en yakışıklı futbolcularındandı...

2. Dünya Savaşı

Almanya Çekoslavakya'ya saldırır. İngiltere ve Fransa saçmalamayın der. Almanya Polonya'ya saldırır. (Rusya da Polonya'ya öteki taraftan saldırır, ama herkes bunu unutur.) İngiltere ve Fransa savaş ilan eder. Bu "resmi" başlangıçtır. İtalya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya; Almanya'nın tarafına katılır. (Herkes son 3 ülkeyi unutur.) Alman ittifakı birbirlerine iple bağlı gibidir. Naziler yahudileri, homoseksüelleri, çingeneleri ve sakatları yokeder. (Herkes yahudileri hatırlar ama gerisini unutur.) İngiltere uzatır. Rusya ve Amerika hiç bir bok yapmaz. Danimarka, Belçika, Hollanda, Norveç, Fransız & Sırp gönüllü alaylar Alman ittifakına ve SS'e gönüllü olarak katılırlar. (herkes bunu unutur & şimdi dinleseniz, herkes kodumun direniş hareketine girdiğini iddia eder, çok BÜYÜK olmalı) Alman ittifakı Rusya'ya saldırır. Birden Ruslar artık herşeyin komik olmadığına karar verir. Japonya Alman ittifakına katılır ve Pearl Harbor'u bombalar. Der

Hal-i nara

Bu seğiren kalbin kımıltısında, Acemi çaylaklara Tanrı kılavuz olunca, Bir böceğin ipeği ördüğü gibi, Şehvetle sardı bizi aşk, biz sus pus olunca… Pasifik'te Mu olayım yerin dibine batan, Yeter ki göreyim yüzünü, göreyim bir an… Aden Bahçesi'ndeki elma ağaçlarından, Günah olsa da tadalım, başlasın boran… Hal-i nara, hal-i nara, aaah, ah. Hal-i nara, hal-i nara, aaah, ah. Sözcüklerin bana andaç olunca, Aliso Viejo'dan kalma bir hatıra, Dolaşır durur damarlarımda, Açılmış tüm hendekleri kaparım aşk toprağıyla… Ellerin ayasını acıtan bir kürek sapıyla, Kaderi yeniden yazan ben asi gerilla, Zor olmadı kapamak tüm çukurları usulca, Toprağın yaştı lakin yağmuruma doyunca…

Dumansız hava sahalarını destekliyorum, ama dumanlı hava sahalarında da esrar içilsin!

Sigara sağlığa über-zararlı, anne ve babamızın, kolu komşumuzun, devletin, toprak ananın ve Zeus'un "içme evladım helak etme ciğerlerini" önerisiyle bizden uzaklaştırılmaya çalışılan bir zehir. Peki kabul. Hayatımın daha uzun sürmesi için ciğerlerimi felak etmeyeyim ve daha rahat oksijen alayım diye cebelleşen canım cicim insanlar nedense oksijen solumamızı sağlayan ormanların düzenli bir şekilde inşaat firmaları ve devlet tarafından yakılmasına ayrıca sen-ben gibi dallamaların da bu güzel evler-rezidanslar-garsoniyerlerde keyif çatmasına ses çıkarmıyor. Ne oldu lan ciğerime ? Az önce kıçını yırtıyordun, "felak etme, canım benim uzun yaşa" diye; beş dakkada ormanı yakıp üzerine dikilen binaya taşındın ? Tamam tamam, bazılarınızın aslında benim ciğerime beş kuruş değer verdiği yok. "Pasif içicilik" diye 90lı yılların bir yalanı vardı, o yalandan korkuyorsunuz. Korkmanız gereken solunacak bir duman varsa o da sigara dumanı değil. Çimento fabrikaları, köm

Aşkın sonu

Her aşkın vardır bir sonu, Ölümsüz aşk doğmadı ki. Bugün sevgili olmuşsun, Yarın yabancı olursun, Bu aşkın yalın hali. Ne çok sevmişsin, Ve çok istemişsin, Anlamaz kimse derdini. Ne çok kanmışsın, Ve çok aşıksın, Dinlemez aklın kalbini. Gözleri altın değil mi? Elleri zümrüttendi. Dudakları elmastan, Yanakları yakuttan, O eşsiz bir hazineydi... Aşkın Sonu by nerval

Bir öküz yaz vakti nasıl üşütür?

Efendim, az kıyılmış ve rendelenmiş öküzümüzü alıp önce kliması püfür püfür tepesine tepesine esen ofiste donacak seviyeye gelene kadar hazırlıyoruz. Sonra da öküzümüzü sigara molalarında dışarı çıkartıp 40 derece üstü sıcakta terlemesini sağlıyoruz. Aynı işlemi günde 4 ya da 5 kez yaptıktan sonra; akşamleyin bu da yetmezmiş gibi içinde asla klima açılmayan "pencere açık ya aua goyim" mantığıyla işleyen servisin içerisine koyuyoruz. İki saatlik milim milim ilerleyen trafikte öküzümüz İsmail Türüt gibi terledikten sonra; trafik açılıyor ve pencerenin yanında bulunan öküzümüze pencereyi kapattırmıyor; hatta "ah ne güzel oldu esti iyi oldu" dedirtiyoruz. Her ne kadar yanındakiler "fena çarpar kapa pencereyi usta" dese de; öküzümüz adı üstünde öküz olduğu için bunu kaale almıyor ve "oh ne güzel serinledim" diyerek eve dönüyor. Ertesi gün itibariyle de nefesi ancak kıçından alabiliyor, eczaneye falan da gidebilmek için yerde sürünerek hareket ettiriyo

Seninle başım dertte

Bu da sanırım Selami Şahin'in tek sevdiğim şarkısı :) Seninle Başım Dertte by nerval Seninle başım dertte Ne yapsam bilmiyorum, Canımdan bir parçasın , Söküp atamıyorum. Bilmiyorum seninle Sonumuz ne olacak, Belki bu aşk ölümsüz, Belki yarım kalacak. Her Gün değişiyorsun, Avutuyorsun beni, Bir bilmece gibisin, Çözemedim ben seni. Seninle başım dertte, Ne yapsam bilmiyorum, Canımdan bir parçasın, Söküp atamıyorum. Bazı gün darılırsın, Bazı gün barışırsın, Bazı Günde kaybolur Hasrete karışırsın... Seninle başım dertte, Ne yapsam bilmiyorum, Canımdan bir parçasın, Söküp atamıyorum...

Aşk oyunu

Kenan Doğulu'nun en sevdiğim şarkısı :) Biraz değişik söyledim ama ... Aşk Oyunu by nerval Akorları da şöyle oldu : Am Dm Islak sokagin kucaginda Em Am Bir ben, ve çaresiz bir ben daha Dm Tuzlu saçlarim degiyor dudaklarima Em Am Ayni sen, o tatli ben Fm Gm Sanki umrumda belki de onunla Em Sevisiyor çilginca Fm Gm Yine de kalbim hep onunla Fm Gm Fm Em Sen benim masum biricik melegim Am Ask oyunu buna derler güzelim Em Seçmelisin birini Dm Bir söyle bir böyle derken C Em Kaçirip harcarsin sevgileri Fm ) Yeni ask caydirir çogu zaman aldatir ) Gm ) Gelen gideni aratir ) Dm ) 2 Ask oyunu buna derler güzelim ) Em Am