Ana içeriğe atla

Kayıtlar

futbol etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Barcelona - İnter maçı sonrası öğrenilen 10 gerçek

10) Messi insanmış, Mourinho hayvanmış, hakemler de dünyanın herhangi bir yerinde ibne olabiliyormuş. 9) Barcelona - İnter maçı nasıl muhteşem bir maçsa, İlker Yasin ve Hikmet Karaman da o kadar muhteşem rezalette bir spiker duosuymuş. 8) Yeryüzünde uzatmalarda attığı gol geçerli olmayınca cinnet geçirmeyen insanlar varmış. 7) Futbolun amacı gol atmak değil, gol yememekmiş. 6) Bir futbolsevere güzel bir futbol maçını izletmemek en büyük günahmış. (bkz. inter - barcelona maçı, ve bu gece tivibu skandalı) 5) Hiç bir Türk takımı, asla Şampiyonlar Ligi'ni kazanamayacakmış. 4) İspanya'yı bölerek Katalanya'yı kurmak isteyenlerle, Türkiye'yi bölerek Kürdistan kurmayı isteyenler ülkü olarak aynı bakış açısına sahip olsa da; türk halkının Barcelona'ya olan hayranlığı hakkaten anlaşılamazmış. 3) Real Madrid Mourinho'yu transfer edebilirse dünyanın en büyük takımı olabilirmiş. 2) İçkisiz de bir maç bir insanı sarhoş edebiliyormuş. 1) Hayatta başarılı olmak için büyük değil

Teşekkürler Arsenal, Teşekkürler Barcelona

"Bu adamların oynadığı futbolsa, bizimki ne?" diye düşündüm maç sırasında. Resital bunun adı. Paslar, hareketler, şutlar, kurtarışlar, yalanlar, ihanetler, kırılmalar, üzülmeler, çaresizlikler... En güzel aşk gibi maçtı yahu bu. Teşekkürler Arsenal, Teşekkürler Barcelona... "Arsenal'li olarak öleceğim" diyen bir Barcelona'lı Henry, sonradan maça girerken tribünler ayakta. Kaçırdığı gollerle saç baş yoldurtan, ardından 2 gol çakan İbrahimoviç. Kendisinden bekleneni veremediği için çocuk gibi gözlerini yuman Messi... Haketmediği bir kırmızı kartı gören ve yalan bir penaltıya sebebiyet veren Puyol... Alt yapısından yetiştiği takımı aldatarak eşitliği yakalayan, ardından sakatlanan Fabregas... Ve belki de bizim için en güzeli, cımbızla her lafını çekseniz gündem konusu olabilecek muhteşem yaratıcılık ve bilgi sahibi Ertem Şener'in maç anlatımı... Hepsi çok çok güzeldi. Kazanan olmadı mı? Oldu yahu! Futbol kazandı! Bu sefer hakikaten futbol kazandı!

Çay iki şekerli olsun Skibbe !

Bu güne kadar bu dallamaya dayananlara hakikaten saygı duyuyorum. Çünkü aynı insanlar, nazilerin gaz odalarında öldürülmeye de tahammül gösterebilir. Bu hıyarın başa gelmesinden beri Galatasaray'ın tüm başarıları sadece ve sadece Galatasaray futbolcularının becerisidir. Hani genç yaşında sakatlandı, hoca oldu, bir çok ilke imza attı falan filan ama; kasımpaşa yahu. Tren geçerken izleyen öküzler bu takımı inanın daha iyi yönetir. Ne bir taktik var, ne bir kazanma arzusu var, ne de en ufağından bile olsa heves var. Nerde yahu bu takım ? Takım kaptanını her zaman takımın en arıza adamlarından seçmemizi sorun etmiyorum. Ortadaki sorun şu: “Takımın yönetimi”. Burda da git bir çay koy diyeceğimiz adam Skibbe'den başkası değildir. O yüzden o çayın iki şekerli olmasını istedim.

Huntelaar

Bu Dünya üzerinde futbol oynayan en sevdiğim futbolcu; Galatasaray'dan sonra en sevdiğim futbol takımına transfer oldu. "Galatasaraylı dediğin İspanya'da Barcelona'yı tutar!" demeyin. Barcelona elindekilerinin değerini bilmeyen Fenerbahçe gibi bir takımdır. Şu ana kadar takımları için oynadığı 233 maçta 172 gol atabilen; sadece Ajax'da 128 maçta 105 gol atabilen bir gol makinası değil bu adam. Bu adam Van Basten daha beter röveşata goller atabilen, takımın lideri olabilen, en olmadık anda ortaya çıkıp "Bu takım bu maçı kazanacak" diyen; kanımca Dünya'nın en iyi futbolcusu. Bu adam yeryüzündeki en iyi futbol oynayabilen Hollandalı. Bu durumda zaten 5 tane Hollandalıyla gemisini yüzdüren Real Madrid bir kişi daha alsa Huntelaar'ı alıcaktı. Ne mutlu ki aldılar. Real Madrid büyük ihtimal bu sezon şampiyon olamaz. Kaçırdılar limanı, çok zor geri dönmeleri. Ama dönebilirlerse sebebi Huntelaar olur. Çok mutlu oldum. Yolun açık olsun en sevdiğim :)

Lincoln ?

Futbolun aslında ne olduğunu keşfettiğimden bu yana nadiren yazarım futbol hakkında biliyorsunuz. Ama öyle bir dönemimdeyim ki. Artık hiç bir çekinmem yok. Hertha Berlin maçı... Lincoln çok iyi oynadı, süperdi, virtüözdü, kaptan çıktı takımı üstlendi ... Hayır ... Katılmıyorum. Tamam ben de Lincoln 'ün oynadığı futbolu izlemeyi sevdim. Çünkü döneminde Roma İmparatorluğu gladyatörleri halkın acısını, fakirliğini ve zavallılığını unutturmak için öne sürmüştü arenalarda. Dünya kültürüne din gibi benimsettirilen bu kültür elbette halen devam eder. Dine hayır diyemediğimiz gibi gladyatörlere de hayır diyemeyiz. Ancak işin bir de dış cephesi var. Biz bu maçı nasıl kazandık ? Harry Kewell bir orta yaptı adamın koluna çarptı ve penaltı aldık. O penaltıyı da şutuna en fazla güvendiğimiz Lincoln değil Baros attı. Demek ki penaltıda Lincoln'ün şutlarından çok Baros'un şutlarına güveniyoruz. Çünkü Baros büyük maçların gol adamı. Bu yüzden ülkesi adına Avrupa kupalarında kupanın gol kra