Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Galatasaray'ın bu futbolunu izlemek

Galatasaray'ın bu futbolunu izlemek nasıl bilir misiniz ? Farzedelim Angelina Jolie ve Brad Pitt'in en iyi performanslarını sergilediği bir seks kasedi olsaydı; işte bu Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemekten aldığım zevki tanımlayabilirdi. Dünya üzerindeki en fakir bir milyon insanı bulup, yan yana getirip hepsinin sıçtığı boku altına çevirip onlara vermektir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Kanserin çözümünün bulunması anında kanser hastalarının hissettiğidir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Sokakların en sessiz halinde Guns N Roses'ın tekrar birleşerek (Izzy dahil) sokaklarda kasım aylarında "November Rain" 'i söylemesidir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Victoria's Secret modellerinin hepsiyle sevişmektir aynı anda Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Orgazm üzerine orgazm, onun da üstüne bir daha orgazmdır Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Teşekkürler Gal

Hazreti Melih Gökçek

Hayatım boyunca kendime bir idol, bir kahraman, bir muhteşem insan aradım durdum ama başarılı olamadım. Batman uçmuyordu. Süpermen ve Örümcek Adam zengin değildi. Wolverine'in bile salakça bir sakalı vardı. Ama muhteşem adamı, hatta kusursuz adamı beni çocukluğuma, hatta anaokulu günlerime gönderen ulu önderim Melih Gökçek'de buldum. Anaokulu günlerimden bu yana ilk defa olgun bir insan kendisine "Beyefendi şunları bunları yaptınız" diyen Dalai Lama kılıklı adama karşı kulaklarını baş parmaklarıyla kapatıp "Tadadada dada!" diyip dilini çıkartabildi. Ertesi gün çekinmedi üzerinde o adamın ve başka kurumların isimlerini yazan balonları basın önünde bir bir iğneyle patlattı. Bu benim düşünü kurduğum ama yapamadığım, hayalleri hala ölünce gideceğim cennetin bir köşesini süsleyen fantezilerdi. Ama bu muhteşem adam bunları yaptı. Melih Gökçek yarın "Mislam" diye bir din kursun o "Mislam" denilen dinin ilk kulu olurum. Melih Gökçek bana "Bi

Bu yıl niye dert ettiğimi asla anlamadığım 10 şey

1) Var mısın yok musun yarışmasındaki yarışmacıların kazandığı para. 2) Almanya'daki geberip gebermeyeceği belli olmayan yavru kutup ayısı. 3) Amy Winehouse'a ne olacağı. 4) Yaradanın eşekler için de bir cennet yaratıp yaratmadığı. 5) Bülent Ersoy'un evlilikleri. 6) Melih Gökçek. 7) How I Met Your Mother'da Barney'nin Robin'e aşkı. 8) Madagascar çizgi filminin reklamı diye dağıtılan poker kağıtlarının çocukların büyüyünce kumarbaz olmasına etkisi. 9) Kadınların osurup osurmadığı. 10) Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar.

Bu yıl niye dansettiğimi asla anlamadığım 10 şarkı

1) Sezen Aksu - İzmir'in kızları (döndüm ve izmirli oldum) 2) Alex - Depresif Polyanna (şarkı isminden belli) 3) Murat Dalkılıç - Kasaba (ne ateş olur ne soba?!?) 4) Yasemin Kumral - Bim Bam Bom (gayliğin üst noktası) 5) Rihanna - Umbrella (ela ela ela) 6) Shantel - Disco Boy (dibidibidey diboboboboy I wanna be a disco boy) 7) Demet Akalın - Bebek (bi de miami yapalım hohoyt) 8) Bengü - Gezegen (gezegendeki son gemiye binip çek git luke skywalker) 9) Rafet El Roman - Aşk-ı Virane (iki erkeğin aşk düeti) 10) Sıla - ...Dan sonra (götüne güvenen şöyle gelsin?!?)

Süpermen, Betmen, Örümcek Adam ve Ben

Kurban bayramında ciğerimi içki endüstrisine kurban verdikten sonra, pazar gününü biraz daha sakin geçirmeye karar verdim. En başta sabahleyin kiliseye giderek şehirdeki tüm yalnız turist ve bekareti fazla önemsemeyen kadınların telefonlarını "senin için din değiştirmeyi düşünürüm biliyor musun?" diyerek aldım. Sonrasında da "Mal mıyım ben hatunların telefonları bende durursa ne yapıcam?" diyerek telefonlarını iade edip telefon numaralarını aldım. Şimdi düşünüyorum da keşke ben de kalsaydı o telefonlar. Sokakta paraya bozdurup o parayı görevini sadık bir şekilde yapan Dünya'nın en eski mesleğini yapan muhteşem kadınlara verebilirdim. Ancak bunun yerine o küçük mumlardan satın alıp, kiliseye de üç beş kuruş katkıda bulunup mumları Meryem Ana heykelinin önündeki adak yerine diktim. Hayatta bazen önemli maceralar yaşarsınız ve bu maceralarda hedefiniz bellidir. Everest' in tepesine Galatasaray bayrağı asmak, Boğaziçi Köprüsü'nden Boğaz'a işemek, 23 katl

Lincoln ve Baros

Hagi'den bu yana ilk defa Galatasaray'a güveniyorum. Lincoln ve Baros'un oynadığı futbolu mantıklı bir insanın herhangi bir kelimesi tanımlayamaz. Bu takım şu anki haliyle Saracoğlu'nda UEFA'yı kazanır. Kimse ama kimse bizi yenemez buna eminim. Lincoln hayatının en iyi futbolunu oynuyor. Ronaldinho gibi neredeyse. Baros hayatının en iyi futbolunu oynuyor. Eski Ronaldo gibi neredeyse. Bir Galatasaraylı olarak şu takımı izlemek Dünya üzerinde çekilmiş en iyi porno filmini izlemekten çok daha zevkli. Bu ne be ? Sağolun be aslanlar ! Sağolun !

Sevilmemek

Ne kadar zor değil mi bunu duyması ? Sevilmemek. Kendinize tekrarlayın şu lafı... "Sevilmemek..." Sevilmemeniz... Belki bir arkadaşınızdır, belki bir aile bireyinizdir, belki sevgilinizdir; hatta belki de işinizden biridir. Siz onları bir insan olarak seversiniz. Onlar ne isterse yapmayı gözü kapalı olarak kabul edebilirsiniz. Onlar hakkında belki de tek bir kötü kelime bile söylemeyebilirsiniz arkalarından. Onlar biriyle mutlu olsun diye çöpçatanlık bile yapmaya çalışırsınız belki de kendinize bile hayrınız yok iken. Ama belki de değeri yoktur. Çünkü o kişi sizin O'nu sevdiğiniz kadar sevmiyordur. Belki de hiç sevmiyordur. Yaptığınız hiç bir şeyin de hiç bir anlamı yoktur. Biraz gönül kırıcıdır ama hayata değin öğretir. 4s kuralı hakimdir belki. Kimbilir... Buruk bir hikaye sundum bugün. Buruğum çünkü bugün. Özürlerimi sunarım... Sağlıcakla kalın...