Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nezleyken yapılan en iğrenç 10 şey

1) Tuvalet kağıdından küçük parçaları yuvarlayıp burun deliklerine soktuktan sonra sümük akmasını engellemek. 2) Ruhunuzu teslim edercesine hapşırdıktan sonra duvarda balgamınızın yavaş yavaş sümüklü böcek gibi yere yolalmasını şaşırarak izlemek. 3) O hapşırmalarda sesinizin gürleyerek "yiiih huu" diye çıkması. 4) Etrafa virüs saldığınızı bile bile işe, maça ve düğüne gitmeniz. 5) Başkasının burun spreyini kullandıktan sonra o spreyi sahibine geri vermeye çalışmanız. 6) Virüslü virüslü ellerinizle markete gidip domatesleri, elmaları elleye elleye alış veriş yapmanız. 7) Tuvalette aynı anda işemeyi, sıçmayı ve hapşırmayı düşünmeniz. 8) Tuvalette aynı anda işemeniz, sıçmanız ve hapşırmanız. 9) Yatakta yorgan döşek yatıp "Yarabbim aç kollarını sana geliyorum" dediğiniz an bir arkadaşınızın sizi araması ve gece dışarı çıkma planları yapmanız. 10) Nezleyken yaptığınız iğrenç şeyleri 10'lu liste halinde sunmanız.

Çay iki şekerli olsun Skibbe !

Bu güne kadar bu dallamaya dayananlara hakikaten saygı duyuyorum. Çünkü aynı insanlar, nazilerin gaz odalarında öldürülmeye de tahammül gösterebilir. Bu hıyarın başa gelmesinden beri Galatasaray'ın tüm başarıları sadece ve sadece Galatasaray futbolcularının becerisidir. Hani genç yaşında sakatlandı, hoca oldu, bir çok ilke imza attı falan filan ama; kasımpaşa yahu. Tren geçerken izleyen öküzler bu takımı inanın daha iyi yönetir. Ne bir taktik var, ne bir kazanma arzusu var, ne de en ufağından bile olsa heves var. Nerde yahu bu takım ? Takım kaptanını her zaman takımın en arıza adamlarından seçmemizi sorun etmiyorum. Ortadaki sorun şu: “Takımın yönetimi”. Burda da git bir çay koy diyeceğimiz adam Skibbe'den başkası değildir. O yüzden o çayın iki şekerli olmasını istedim.

Yavşak Süpermen

"Yumurta mı yarasadan çıkar, gergedan mı zürafadan?" paradoksunu yaşayarak uyandığım bir sabahtı. Horoz beni o artık ilkokul seviyesine düşmüş esprisiyle "Ben işime bakarı... gergedan?.." şeklinde bir ikilem yaşarak uyandırırken, tavuk "Benim doğurduğum civciv salaklar!" diye isyan ediyordu. Önceki gece yağmur sertçe bastırmış, gökyüzü gürlemelerinden ve şimşeklerden zar zor uyumuştum. Sular seller götürmüştü tabir-i caiz ise İstanbul'u. Uyandıktan sonra pencereden dışarı baktım ... O da ne? Vay anasını skim! İstanbul Venedik'e dönmüş, tüm sokaklar nehir olmuştu. 7'inci katta oturduğumdan bana bir şey olmamış, 6'ıncı kata kadar yükselen sular aklımda bir kıyamet senaryosunu uyandırmıştı. Derken kayıkçıları eski Osmanlı kıyafetlerini giyen bir Sultan kayığı tam penceremin aşağısında durdu. Kayığın en önündeki bağırdı : "- Padişahım, atlayın; sizi kurtarmamız gerek!" Sıçtığımı anlamıştım. "Kimsiniz ulan siz?" dedim aniden.

Bilgi

Hiç bir şey bilmeyenler her şeyi bildiklerini zannederler. Her şeyi bilenler de hiç bir şeyi bilmediklerinin farkındadırlar.

ntvmsnbc

ntvmsnbc yenileniyor ... :) pek yakında!

Galatasaray'ın bu futbolunu izlemek

Galatasaray'ın bu futbolunu izlemek nasıl bilir misiniz ? Farzedelim Angelina Jolie ve Brad Pitt'in en iyi performanslarını sergilediği bir seks kasedi olsaydı; işte bu Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemekten aldığım zevki tanımlayabilirdi. Dünya üzerindeki en fakir bir milyon insanı bulup, yan yana getirip hepsinin sıçtığı boku altına çevirip onlara vermektir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Kanserin çözümünün bulunması anında kanser hastalarının hissettiğidir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Sokakların en sessiz halinde Guns N Roses'ın tekrar birleşerek (Izzy dahil) sokaklarda kasım aylarında "November Rain" 'i söylemesidir Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Victoria's Secret modellerinin hepsiyle sevişmektir aynı anda Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Orgazm üzerine orgazm, onun da üstüne bir daha orgazmdır Galatasaray'ın şu an oynadığı futbolu izlemek. Teşekkürler Gal

Hazreti Melih Gökçek

Hayatım boyunca kendime bir idol, bir kahraman, bir muhteşem insan aradım durdum ama başarılı olamadım. Batman uçmuyordu. Süpermen ve Örümcek Adam zengin değildi. Wolverine'in bile salakça bir sakalı vardı. Ama muhteşem adamı, hatta kusursuz adamı beni çocukluğuma, hatta anaokulu günlerime gönderen ulu önderim Melih Gökçek'de buldum. Anaokulu günlerimden bu yana ilk defa olgun bir insan kendisine "Beyefendi şunları bunları yaptınız" diyen Dalai Lama kılıklı adama karşı kulaklarını baş parmaklarıyla kapatıp "Tadadada dada!" diyip dilini çıkartabildi. Ertesi gün çekinmedi üzerinde o adamın ve başka kurumların isimlerini yazan balonları basın önünde bir bir iğneyle patlattı. Bu benim düşünü kurduğum ama yapamadığım, hayalleri hala ölünce gideceğim cennetin bir köşesini süsleyen fantezilerdi. Ama bu muhteşem adam bunları yaptı. Melih Gökçek yarın "Mislam" diye bir din kursun o "Mislam" denilen dinin ilk kulu olurum. Melih Gökçek bana "Bi