Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Unuttum burayı...

http://twitter.com/onuraydin_ http://facebook.com/nerval http://instagr.am/onuraydin http://soundcloud.com/nerval den takip edin :) her bir şey blog oldu.

Geçmişte kaybolan gelecekler...

Ne kadar çabuk geçti zaman değil mi? En son yazlıkta ayağımızda terliklerle patır patır koşup yere çakıldığımızda vücudumuzdan akan kanları denize girip temizliyorduk ve umrumuzda değildi.  Bandajı, hastaneleri, %80 ayakta ödeyen sigortayı ne ara keşfettiysek tüm masumiyetini kaybetti deniz, terlikler ve yazlıklar. Önce yazlıklardaki masum ve zamanın zevkini çıkardığımız anları kaybettik, sonra da ayaklarımızı kumların içine soktuğumuzda kurduğumuz hayalleri. Hani yelkenlileri görünce, biz de yelkenlilerle tüm dünyayı gezecektik? Yıldızlara bakıyorduk akşamları, gelecekte bir gün turist gibi aya gidecektik. Ne yapacaksak dünyada onu en iyi yapan biz olacaktık hani? Seversek dünyanın en büyük aşkını biz yaşayacaktık, eğlenirsek dünyada en fazla eğlenen biz olacaktık. Çizgi filmlerde kötülerin hep kaybettiği, iyilerin hep kazandığı bir dünya vardı. O masum dünyada iyi olup hep kazanacaktık. Kötülerin de kazandığını anladığımız an kaybettik çizgi film kurgusundaki dünyamızı.

30 yaş sonrasında yalnızlık

Yalnızlıkta kayboluyorum bazen. Avucumdan kum tanesi gibi akıp giden zamanın peşinden akan gözyaşım da yok. Mâlikanesi ise hiç yok... Ölümle hayatın varolduğunu keşfetmeye yolalmış nefsime, nefes atışlarıma eşlik edecek kadar deli başka bir mahlukat bulamadım henüz. Belki de bu yüzden yalnızlığı seçiyorum. Geceleri aynı televizyon kanallarını seyredip, sonra bilgisayara dönüp, oyun oynayıp, beraber dergi okumayı istediğim herhangi biri yok. Bunları sanırım en iyi kendimle yaşıyorum. Kalabalık bir şehrin kalabalık yollarında vakit öldürüp, kalabalık bir şirketin kalabalık diyaloglarına uyanık hayatımın %80'ini adamışken, geride kalan %20'de kendimle başbaşa vakit geçirmek istiyorum sanırım. Bazen herşeyden uzaklaşıp, çiftliğe gidip, orada atlarla yaşayasım geliyor. Ama, çiftliğe gidip orada 6 saat geçirdikten sonra da atların boku, sivrisinekler, keneler, cırcır böceklerinin hipnotize edici cırcırlamaları ve daha nice yeni sorun da üretebiliyorum kıçımdan. İlişkiler de böyle. B

Bir zamanlar big blog vardı burda

Yazıyordum falan filan, ne güzeldi. Sıkılıyor demek ki insan yavaş yavaş...

Özlemiştim

Özledim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özledim basitçe. Duyguların denizlerinde derinleşmedikçe, En dibinden kumlarını çıkartamıyor insan. Batmalısın ki dibine kadar uzanabilmelisin, Boğulmaktan korkamamalı hatta ölebilmelisin. Karmaşık duygularla değil, Kesin hislerinle anlatmalısın. Aşktan bezdirenleri değil de, Aşka umut verenlere anlatmalısın. Rüyalarında O'nu görmeli, Dualarında düşler kurmalısın. Özlemiştim şarkılar bestelemeyi, Şiirler yazmayı, Resimler çizmeyi, Hikayeler uydurmayı... Nefesime alıp ilhamı da, Atmayı özlemiştim basitçe. Oh be!

Chasing Amy Monologue

I love you. And not, not in a friendly way, although I think we're great friends. And not in a misplaced affection, puppy-dog way, although I'm sure that's what you'll call it. I love you. Very, very simple, very truly. You are the-the epitome of everything I have ever looked for in another human being. And I know that you think of me as just a friend, and crossing that line is-is-is the furthest thing from an option you would ever consider. But I had to say it. I just, I can't take this anymore. I can't stand next to you without wanting to hold you. I can't-I can't look into your eyes without feeling that-that longing you only read about in trashy romance novels. I can't talk to you without wanting to express my love for everything you are. And I know this will probably queer our friendship - no pun intended - but I had to say it, 'cause I've never felt this way before, and I-I don't care. I like who I am because of it. And if bringing t

Düştüğün Kadar Yükseleceksin

Hayat en acımasız canavardır karşında, Sen aslansan, o dinazordur geçmişinden. Sen ormanın kralıysan, o tarihin kralıdır. Sen efsaneysen, o korktuğun geçmişindir. Hayat zordur elbet kabul. Hislerin titrer bazen. Korkarsın rakiplerinden. Onlar etkileyebilir seni. En beteri de heveslerin sönebilir, Dost diye bildiklerin ihanet edebilir. Ama bil ki Osmanlı yokolurken kuruldun, Ve Osmanlı varolsaydı en büyük gururu olurdun. Sana inanmayanlara ders verirken, Sen kendine inanmayı öğrettin. Sana imkansız diye tembihleyen, İnsanlara imkansızın olmadığını öğrettin. Zor bir sınavla karşısın şimdi. Yönetimin, öğretmenin, öğrencilerin ve velilerin; Yıkık bir enkazda hayatta kalabilmeye çalışabilir. Sen de velileri bile temsil edebilirsin bu savaşta. Bu an tek gereken sensin. En zor anda inancındır, En güç anda sade duandır, En zayıf anında kaslarındır. Ne yönetim, Ne hoca, Ne oyuncular, Ne taraftar, Galatasaray'dan yüce değildir. Galatasaray çok düşmüştür. Ama düştüğü kadar da yücelmiştir. Biz